Güncel Haberler

Diyabeti önlemede sağlıklı yaşamın anahtarı










14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla diyabet hastalığıyla ilgili açıklamalarda bulunan Denizli Devlet Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Dr. İffet Dağdelen Duran, diyabet hastası sayısının yıllar geçtikçe arttığına dikkat çekerek, 2045 yılında dünyada 700 milyondan fazla diyabet hastasının bulunmasının beklendiğini söyledi. Duran: “14 Kasım Dünya Diyabet Günü, tüm dünyada diyabet konusunda farkındalık yaratmak amacıyla kabul edilen bir gün. Ulusal Diyabet Federasyonu’nun diyabet için belirlediği sembol mavi halkadır. Mavi olmasının nedeni ise tüm dünya vatandaşlarını aynı çatı altında toplayan gökyüzünü simgelemesidir. Yüzük aynı zamanda yaşamı ve sağlığı da simgelemektedir. Diyabetin hangi organları etkilediğini düşünürsek diyabetin tanı ve takibinin ne kadar önemli olduğunu anlayabiliriz. 2019 yılında dünya genelinde yaklaşık 460 milyon kişide diyabet tespit edildi. Bu sayının giderek artarak 2045 yılında 700 milyonu aşması bekleniyor. Ancak dünyadaki diyabet hastalarının yarıdan fazlasına hâlâ tanı konulamadığı biliniyor.

Türkiye’de diyabet tanısı alan kişi sayısı 8 milyon civarında olup, diyabet hastalarının yarısının henüz teşhis edilmediği dikkate alındığında 16 milyonun üzerinde hastamız olduğu varsayılabilir. Diyabetin birçok türü vardır. Bunlardan en bilinenleri tip 1 ve tip 2 diyabettir.Bunların dışında latent otoimmün diyabet, gençlikte ortaya çıkan erişkin başlangıçlı diyabet ve yenidoğan diyabeti gibi türleri de vardır. Basitçe söylemek gerekirse, tip 2 diyabet en iyi bilinen ve en yaygın olanıdır. Tip 1 diyabet daha nadir görülen, mutlaka insülin gerektiren ve özellikle genç yaşta, 25 yaş altında ortaya çıkan bir hastalıktır. Tip 1 diyabetli hastalar insülin tedavisine sadık kaldıkları, beslenme, egzersiz ve yaşam kalitesine dikkat ettikleri takdirde genellikle herhangi bir sorun yaşamazlar. Bu hastalıkta sürekli insüline bağımlı yaşamak zordur ancak bu durumlara dikkat edilirse hayatlarını çok rahat sürdürebilirler. Tip 2 diyabet dediğimiz gibi en çok gördüğümüz diyabet hasta grubudur ve en çok 30 yaş ve üzeri kişilerde görüyoruz. Bu hastalara obezite de eşlik etse de ailede tip 2 diyabet öyküsü de görüyoruz.Bu hastalar için diyet ve egzersiz şarttır. Yani bu hastaların mutlaka diyetlerine ve egzersizlerine saygı duymaları gerekmektedir. İlaçlarını da birlikte kullanmaları gerekiyor. Bir süre sonra hastalar insülin tedavisine başlayabiliyor” dedi.

“Diyabet tanısı koymak için gerekli testlerin yapılması çok önemli.”

Diyabet hastası risk grubundaki kişilerin 3 yılda bir takip edilmesi gerektiğini belirten Duran, şöyle konuştu: “Diyabet tanısı koymak için yapılması gereken testler var, bu hastalar için açlık kan şekeri takibi uygundur. Ailesinde; Birinci derece akrabalarında tip 2 diyabet, kalp-damar hastalığı, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, hareketsiz yaşam tarzı bulunanlar ile daha önce şeker tanısı almış olanların her üç yılda bir diyabet tanısı için gerekli testlerin yapılması çok önemlidir. hamilelik sırasında hipertansiyon. Herkesin hareketsiz yaşam tarzından yani sağlıksız ve hareketsiz yaşam tarzından uzak durması, mümkün olduğunca fazla fiziksel egzersiz yapması, beslenmesine dikkat etmesi, şeker hastalığından korunması ve bu hastalığa asla yakalanmaması şarttır. Hasta kişilerin gerekli tedavi ve tıbbi kontrollerine devam etmelerini öneriyoruz. Lütfen doktorunuzdan asla korkmayın. Yaşamak, sağlıklı olmak, daha iyi bir hayat yaşamak için egzersiz ve beslenmemize dikkat edelim. “Hayata tutunalım” dedi.


İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Antalya Haber
meritking Casibom